Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Manavgat Şubesi, 81 yıl önce Kırımda yaşamlarını kaybeden soydaşları adına mevlit okuttu.
Geçtiğimiz Cuma günü Manavgat Hasan Fehmi Boztepe Camiinde hayatını kaybeden Kırım Tatarlarının ruhuna dualar okundu.
18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı, geçtiğimiz hafta kılınan Cuma Namazı’nda da unutulmadı. Manavgat Kırım Türkleri derneğince okutulan mevlitte hayatını kaybedenler dualarla bir kez daha anıldı.
Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Manavgat Şubesi Başkanı Dr. Diğdem Başak Başkır Çalışkan, geçtiğimiz Cuma günü kılınan namazın ardından Hasan Fehmi Boztepe Camisi’nde 18 Mayıs Kırım Tatar Sürgünü ve Soykırımı’nda hayatını kaybeden Kırım Tatarları için dualar okuttuklarını söyledi.
İMAM, CEMAATE KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Cami imamı, “Kırım Tatar Sürgünü’nün 81. yılında şehitlerimizi anıyoruz. İkinci Dünya Savaşı’nın sonuna gelindiğinde 18 Mayıs 1944 yılında 423 bin Kırım Tatarının 1 gün içinde evlerinden zorla çıkartılması ile gerçekleşti. Sovyet askerlerince belirlenen Türk evlerine teker teker baskın düzenlemiş ve herkesin yalnızca taşınabilir eşyalarını yanlarına alarak meydana çıkmaları emrini verilmişti. 423 bin Kırım Tatarı, trenlere doldurularak Sibirya, Kazakistan, Özbekistan gibi yerlere sürgün edildi. Bazı yaşlılar ve Kırım’ı terk etmek istemeyenler, aynı meydanda kurşuna dizildi. Kadınlar, kundaktaki bebekler, yaşlılar, hastalar, savaşamayacak durumdaki erkeklerden oluşan 423 bin Kırım Tatarı, gece yarısı hayvan vagonlarına istif edildi. Bir kısmı ise açlıktan hayatını kaybetti.
Şehitlerimizin mekânı cennet olsun.” ifadeleriyle cemaate sürgün ile ilgili bilgi verdi.
Ardından sürgün yollarında hayatını kaybeden Kırım Tatarlarının ruhuna dualar okundu.
18 MAYIS 1944 KIRIM TATAR SÜRGÜNÜ VE SOYKIRIMI
18 Mayıs 1944 günü bir şafak vaktinde, milletler hapishanesi Sovyetler Birliği’nin diktatörü Josef Stalin’in emriyle Kırım Tatar halkı öz vatanlarından koparıldı. Sovyet yönetimi, sürgünden sonra Kırım’da, Kırım Tatarlarının varlığına işaret eden her şeyi ortadan kaldırmaya başladı. Adeta bir kültürel soykırım dalgası başladı. Köy, kasaba, ilçe ve şehirler başta olmak üzere yarımadadaki binden fazla yerleşim yerinin Kırım Tatarca olan adları değiştirildi.
Sovyet yönetimi, Vatan Kırım’ın demografik yapısını değiştirmeyi amaçladı. Ancak Kırım Tatarları, bağrından koparıldıkları o aziz vatanı, Kırım’ı hiçbir zaman unutmadı. Sürgünlük yollarında, sürgün edildikleri yerlerde vatana dönmek için çaba gösterdi. Nihayet, yıl 1989’u gösterdiğinde Kırım Tatarları, yavaş yavaş ata topraklarına dönmeye başladı. O tarihten itibaren Kırım Tatarları yaşadıkları yokluklara rağmen vatanda kalma mücadelesini sürdürdü.
Kırım Tatarları, 1989’un sonuna kadar sürgün yerlerinde zorla tutuldu. O döneme değin gerçekleşen vatan Kırım’a geri dönme teşebbüsleri, hapisle ve yeni sürgünle cezalandırılıyordu. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte Kırım Tatarları vatana dönmeye başladı. Ancak yaklaşık 150 bin Kırım Tatarı maddi yetersizlik ve yasal engeller nedeniyle Türkistan bölgesinde kaldı.
2015 yılında Ukrayna Parlamentosu, Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak kabul etti ve 18 Mayıs tarihini “Kırım Tatar Soykırım Kurbanlarını Anma Günü” olarak ilan etti. 2019 yılında Letonya ve Litvanya meclisleri, 2022’de Kanada parlamentosunun alt kanadı olan Avam Kamarası, 2024’ün temmuz ayında Polonya Parlamentosunun alt kanadı olan Sejm, 2024’ün ekim ayında Estonya Parlamentosu (Riigikogu) ve 2024’ün aralık ayında Çekya Parlamentosunun üst kanadı olan Senato, 18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Sürgünü’nü soykırım olarak tanıdı.
Büşra Deveci / Haber
+ There are no comments
Add yours