Vatanım, güzel ülkem, Anadolu’m , Türkiye’m..
Her köşesi ayrı güzel yurdum..
Başka hiçbir ülkeye gitmeyi,gidip de gezmeyi aklımdan bile geçirmem..
Önce vatan..
Önce ülkem…

Önce güzel yurdumun her köşesini göreyim..diyenlerdenim..
Neler oluyor ülkemin farklı yerlerinde, şehirlerinde,tarlalarında..
Oralarda insanlar neler yapar, ne işlerle meşgul .
Toprak , ormanlar, ağaçlar nasıl bu mevsimde..
Acaba…
Diyerek ;Taylan, Hüseyin ve Mehmet arkadaşlarla sabah ezanı ile birlikte,alaca karanlıkta düştük yollara..
Düştük yollara.. dediğime bakmayın,biz arabada oturduk araba düştü yollara..
Yıllardır hep merak ettiğim Karaman ili vardı hedefimizde.
İlk durağımız daha önce gittiğimiz Bozkır ilçesi oldu, çorbasına, yemeğine, esnaflığına hayran kaldığımız küçük bir lokanta’da ,damaklarımızda tat bırakacak olan harika çorbaları içerek o bu mevsimde içinde bulunduğumuz son baharın tüm izlerini , görüntülerini taşıyan, sağın da solunda sararmış, yaprakları dökülmüş meşelerin,bize sonbahar,kış bir şey yapamaz ..diyerek yemyeşil kalmayı başaran çamların ,ladinlerin..
Bizim yaprakların ömürleri buraya kadar.. diyen kavak ve söğütlerin şahitlikleri ,yol arkadaşlıkları eşliğinde..
Önce Kazım Karabekir ilçesine oradan Karaman iline ulaştık..
Bozkır’ın hareketli, küçük ama cıvıl cıvıl halini ne Kazım Karabekir ilçesinde nede Karaman ilinde göremedik ne yazık ki..
Koskoca ilçe de, koskoca ilde, bu kadar sakinlik nedir, nerede bu insanlar? diye sormadım desem yalan olur..
Müzesini ziyaret ettik, kaleyi görelim dedik ama kalenin kapalı, kilitli, ziyarete yasak olduğunu öğrendik..
Hayal kırıklığı yaşadık hep birlikte..
Oradan epeyi uzak bir yer olan , kayaların oyularak tahıl ambarı olarak kullanılan bir bölgeye gittik..
Görmeyenler için görülmeye değer bir yere gitmek bizleri mutlu etti..
İlçeler sakin,il sakin,köyler daha da sakin gittiğimiz yerlerde..
Ne yapar ,ne işle meşgul,ne yer ne içer bu insanlar?dedik hep birlikte..
Kıraç ve verimsiz..
Küçük küçük parseller halinde ki tarlaların bazıları Ekim için hazırlanmış..
Bazı tarlalar damlama sulama sistemi ile sulanıyor,ekime hazırlanıyor..
Başka bir çaremiz de yok.. dercesine..
Umut fakirin ekmeği… dercesine..
Göletler kurumuş ,göller kurumak üzere..
Ülkemin üzerinde kara,kapkara bulutlar dolaşıyor..
Ben, sıradan bir vatan evladı, hiç bir görevi , yetkisi olmayan birisi bunları görüyor da ; en yetkili yerlerde oturanlar,görevi bu güzel ülkenin her türlü sorununa çözüm bulmak olanlar neden görmüyor,neden farklı işlerle uğraşıyorlar acaba?
Ülkem yangın yerine dönmüş,her yerinde farklı yangınların ateşi ,dumanı görünüyor..
Kalın sağlıcakla..

+ There are no comments
Add yours