Dünden bugüne sahil kentlerde yaşam

Paylaşmak Güzeldir..

Değerli okurlar yakın zamana kadar sahillerde yerel halkın dışında nüfus yoğunluğu yoktu. Yerel halk yazın dağları mesken tutardı kendilerine herkesin bir obası, bir safiye konak yeri vardı.
Yazın sıcaklarından kaçarlardı serine, para pul kimsenin umurunda değildi.
Şimdi turizm ve para hırsıyla gömüldük sıcaklara.
Eskiden ovada çiftçilik yapanlar genelde tarla başlarında çardak kurarlardı yada sahil kenarında çardakları olurdu yazı oralarda geçirirlerdi.
Çardaklarda oturduğun zaman serinliğine doyamazdın püfür püfür eserdi.
Beton arma binalarda yaşam yoktu turizmle beraber sahil kentlerde bir yapılaşma yoğunluğu var oldu. Akdeniz’in sıcaklığı bir yana betonlarla her tarafı kapladık (Naylon muz seraları) ayrı bir çile sahil kentlerinde sıcaktan yaşanılmaz bir hal aldı. İmar çarpıklığı, sıkışık yapılaşma, insanlar ızdırap içinde bir yaşam sürdürüyorlar. Turizmi de istihdam sahile nüfusun göçüne sebep oldu her gelen bir barınak bir ev edinme hevesiyle yapılaşmayı tetikledi. Bin dokuz yüz seksen beşlerde geldim ben, Antalya yerel halk genelde işlerini sabah serinliğinde ve akşam serinliğinde yaparlardı. Öğlen sıcağında mümkün olduğunca dışarı çıkmazlardı. Fakat şimdi bakıyorum da insanlar bu ağır sıcaklardan bihaber yaşam mücadelesi içinde çalışma hevesi içindeler bu ağır sıcaklarda Allah yardımcıları olsun dışarıda çalışan insanların.

Tuncer Ateş

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours