DEVLETLERİN EKONOMİDEKİ ROLÜ ve KEMALİST DEVLETÇİLİK – 7

Paylaşmak Güzeldir..

***JAPON bayrağı, Japonya’nın milli ve önemli bir ulusal sembolüdür. Kırmızı daire ülkeden doğan güneşi ifade eder. Ülkenin adı kendi dilinde “güneşin kaynağı” anlamına gelen Japonya’da güneş, millî simgelerin en önemlilerinden biridir. Japon mitolojisine göre güneşin tanrıçası Amaterasu da Japon tanrılarının kraliçesi ve Japon imparator hanedanının anasıdır.***

Bir diğer örneğimiz de JAPONYA olsun. Japonya’da devlet sanayileşmenin ilk yıllarında etkin rol oynadı. Japon sanayileşmesi, Batı Avrupa sanayileşmesinden sonra başladı. 20. yüzyılın başlarında ilk sanayi denemeleri faliyete geçti daha çok tekstil ön plandaydı. Bazı Japon tüccarları zengin olmanın yollarını öğrenmişlerdi fakat sanayinin asıl kurucusu ve destekçisi devletti. (1)

Artık Japon tekstil sanayi zirvededir fakat sadece tekstille sanayileşmenin olmayacağını anlayan yöneticiler; motor, makine, gemi ve lokomotif yapımına öncelik tanıyan bir ekonomi politikası izlediler. Devlet bu alanlarda da öncülük etti, teşvikler verdi. Yurt dışından bu alanlardaki uzmanları getirip,çeşitli sanayi dallarında istihdam etti. Savaştan önce başlayan sanayileşme hamlesinde devletin rolü artarak devam etti.

Ordunun da telkini ile 1933 yılında MİLLİ OTOMOBİL imalatına geçildi ve devlet bu sanayi dalını sübvanse etti. 1938 yılında Japon otomobil piyasasında; Nissan, Toyota ve Isuzu gibi yerli şirketlerin payı %57 ye yükseldi. Amerikan firmaları ülkeyi terk ettiler.

Fabrika sahiplerinin ve ortaklarının Japon asıllı olma şartı getirildi. 1950’de 32.000 olan otomobil üretimi 1960’da 482.000’e, 1970’de 5.3 milyona çıkmıştır.  Günümüzde ise dünya piyasasında üretilen otomobillerin neredeyse yarısı Japonya’da üretilmektedir.

Japonya’da devlet mülkiyeti ekonominin diğer alanlarında da yaygındır. Kamu mülkü olan 343.000 lojmanda, devlet memurları ayda 20$ gibi bir kira bedeli karşılığı oturmaktadır.

Japonya’nın IMF yönetimindeki oy ağırlığı  %6.26’dır. Araştırmalarımda, dünyanın en liberal ülkesi olarak bilinen Japonya’nın kalkınmasında; öncelikle devletin yönlendirici ve yol gösterici olarak etkin işlevini, tüm Japon yöneticilerinin ve halkının üstün yurtseverlik bilincine sahip olduklarını, dürüstlüğün en yüce erdem olduğunu, çalışkan bir ulus olduklarını, çok iyi eğitilmiş üretim güçlerinin olduğunu ve Japon girişimci ruhunun yattığını tespit ettim.  

(1) Öymen. O. Geleceği Yakalamak. (Remzi Kitabevi-Haziran.2000)

RAMAZAN AÇIKGÖZ

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours