Vatan,Millet,Sakarya..
Olmadı Manavgat sorunları..Gitti gidiyor..
Bizim olacak mı?..Olmayacak mı?.
2024 yılı Mart ayında kim muhtar..Kim Belediye başkanı..
Kim belediye meclis üyesi olacak..
Bu ve buna benzer konuları bırakalım bir kenara…
Bu gün günlerden Cumartesi birkaç fıkraya ne dersiniz?..
*******
“Bir gün Tom, kız arkadaşı Mary’ye:
– Ah sevgilim biliyor musun, ben ne olmak istiyorum? demiş.
Mary merakla sormuş:
– Ne olmak istiyorsun Tomcuğum?
– Ahtopot olmak istiyorum Maryciğim.
Mary şaşırmış ve nedenini sormuş:
– Ahtopot olursam, o zaman birçok kolum olur, ben de seni böylece daha çok
kollarımla sararım.
Mary, Tom’a burun kıvırmış:
– Hade oradan… Sen önce iki kolunla sar da..
*******
Adam’ın biri at çalmış. Oğluna;
“- Al bu atı pazara götür sat. Ben gidersem beni tanırlar.”
demiş.
Oğlu da pazara götürmüş. Adam’ın biri gelmiş, ata bakmış;
“- Bunun ayağı sakat gibi duruyor.” demiş. Oğlan;
“- Hayır sakat değil.” diye karşılık verince, adam;
“- Bineyim o zaman” demiş. Adam ata binmiş, gidiş o gidiş.
Oğlan akşam eve gelmiş. Baba, atı göremeyince satıldı diye
heyecanlanmış;
“- Kaça sattın oğlum?” diye sormuş. Oğlu da;
“- Baba senin aldığın fiyata sattım.” demiş.
*******
Aydın’lı birinin kızını bir pilot ister.
Kızın annesi durumdan memnun, ama biraz tedirgindir.
Konu komşu sorar:
“- Napıpdurunuz kızı veediniz mi?”
Annesi:
“- Veesek uçcek, veemesek gaçcek. Nedelim gari, verelim
bali.”
*******
Padişahın biri,
“-Bana kimse yalan söyleyemez, hemen anlarım. Yalan
söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!” demiş. Yalancılar,
hemen saraya girip başlamışlar yalanlarına;
“-Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.”
“-Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, Arslan da kuzu kadar
minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..”
“-Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..”
“-Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş.
Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin
kafasındaysa, kral odur tabii!..”
“-Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri
döndü!”
“-Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda
yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.”
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve
kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
“-Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu
altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen
ödülümü ver. Yalan değil dersen borcunu öde!..”
*******
Haydi,kalın sağlıcakla.
Her şey yüreğinize göre olsun..
HOPDEDİK
YAZALIM DA!..
Oradan, buradan,
havadan, sudan
yazalım da keyfiniz mi, kaçsın.
Bugün gülelim istedim.
+ There are no comments
Add yours