Erteleme

Paylaşmak Güzeldir..

Günaydın güzel insanlar…
Erteleme, bir işi yapmak için gereken enerjiyi bulamama durumu olarak tanımlanabilir. İster evdeki bir iş olsun, ister okulda bir ödev, ister iş yerinde bir proje, ertelemek hepimizin zaman zaman başvurduğu bir yöntem. Ancak bu durum, bir alışkanlık haline geldiğinde, hayatımızı olumsuz yönde etkileyebilir. Peki, neden erteliyoruz? Ve bununla nasıl başa çıkabiliriz? Erteleme, genellikle bir işi yapmanın zor olduğunu düşündüğümüzde, ya da işin sonucundan emin olamadığımızda başvurduğumuz bir yöntem. Ancak, ertelemek genellikle işleri daha da karmaşık hale getirir ve sonuçta daha fazla stres ve endişeye neden olur. Erteleme hastalığı, hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Sürekli ertelediğimiz işler, zihnimizde bir yük olarak kalır ve bu durum, stres ve endişe seviyemizi artırır. Ayrıca, ertelemek genellikle işlerin son dakika yapılmasına ve bu nedenle de daha fazla hata yapılmasına neden olur. Erteleme hastalığından kurtulmanın ilk adımı, bu durumun farkına varmaktır. Ertelemeyi bir alışkanlık haline getirdiğimizi fark ettiğimizde, bu durumu değiştirmek için adımlar atabiliriz. İşte bu adımlar: Büyük işleri küçük parçalara bölmek, işlerin daha yönetilebilir hale gelmesini sağlar. Bu sayede, işler daha az korkutucu görünür ve ertelemek yerine hemen başlamak daha kolay olur. İşlerinizi önem sırasına göre listelemek, hangi işin önce yapılması gerektiğini belirlemenizi sağlar. Bu sayede, en önemli işlerin ertelenmesini önleyebilirsiniz. Bir işi tamamladığınızda kendinize bir ödül vermek, motivasyonunuzu artırır ve ertelemeyi azaltır. Erteleme hastalığı, modern dünyada birçok insanın karşılaştığı bir sorun. Ancak, bu durumun farkına varmak ve uygun stratejilerle bu durumu yönetmek, hayatımızı daha verimli ve stresli hale getirebilir. Unutmayın, zamanın kıymetini bilen, hayatın da kıymetini bilir. Erteleme hastalığı ile mücadele etmek, hayatın kıymetini daha iyi anlamamızı sağlar.

ESRA İÇGÖZ

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours