İzleriz bir çok şeyi..
İzleriz,bir çoğuna cebimizden paralar vererek..
İzleriz, bazen isteyerek, severek..
Bazen de istemeden, sevmeden,zoraki..
Filmleri,spor karşılaşmalarını bir kenara bırakıyorum da ; o kadar çok şeyler izliyoruz,izletiyorlar ki ; insan neyi izlediğini , izlediklerinin hangilerini sevip , hangilerini sevmediğini bile unutuyor, karıştırıyor..
Eline mikrofonu alan , emrine bir makam mevki, koltuk geçiren dünyanın en büyük bilim adamı, devlet adamı oluyor..
O mikrofon, o makam mevki, koltuk sanki dünyanın en büyük üniversitesini bitirmiş, en değerli diplomayı almış kabul ettiriyor bazılarına.
Kimisi kendini gerçek bir Reis..
Kimisi kendini gerçek bir lider ..
Kimisi kendini dünya çapında bir bilim adamı..
Kimisi kendini örnek bir eş,örnek bir baba, örnek bir evlat,örnek bir Türk büyüğü yerine koyuyor..
Neyle yapıyor bunları?
Bitirdiği okullar, elindeki diplomalar, sahip olduğu derin bilgiler, tecrübeler, yaptığı hizmetler ile mi?
Sahip olduğu tertemiz bir geçmiş, asil, köklü, aslı belli, nesli belli bir aile geçmişi, köklü bir soy ağacı ile mi?
Hasbelkader,öyle yada böyle elde ettiği,edip de bir türlü kalkmak istemediği makam mevki ve koltuk gücü ile yapıyor bütün bunları..
O makam mevki ve koltuk olmasa yüzüne bakılmayacak,insan yerine bile konulmayacak bazıları bunları bildikleri için; bu koltuktan cesedim iner ..diyor..
İyice bir inceleyin, son yıllarda ki siyasi parti genel başkanlarının ( lider demiyorum) bu güzel ülkeye, Türk milletine ne faydası, ne hizmetleri var?
Birileri iktidardan inmemek , birileri iktidara gelmemek için uğraş verip duruyorlar..
Her bütçe görüşmelerinde karşılıklı atışmalar, karşılıklı kuru sıkı atmalar , kamera önünde rol icabı kavgalar , sonrasında ciğer sarması dostluklar..
Türk milletinin dertleri dağlar gibi iken; tek düşünceleri kendi maaşları, kendi çıkarları..
Yüz yetmiş kadar siyasi parti var bu ülkede, hangisi diğerinden farklı ki?
Birileri genelde sefa sürüyor, birileri yerelde..
Birileri genel yönetim de ağlatıyor milletin anasını, birileri yerel yönetimlerde.
Fırsat geçmeye görsün ellerine,düşmeye gör ocaklarına..
Eğer işin düşerse anlarsın farklı olmadıklarını..
Her birisinin derdi, seçimlerde harcadıkları devasa paraları katları ile geri almak, villa, lüks arabalara sahip olma.
Ticaret kâr için, çok para kazanmak için yapılır .
Bütün yatırımlar, harcamalar hep daha çok para kazanmak içindir, siz hiç laf olsun diyerek işyeri, fabrika açan esnaf, işadamı gördünüz mü?
Hiç bu şehre, bu ülkeye hizmet etmek için seçilen belediye başkanı, encümeni, milletvekili gördünüz mü?
Tabi başlangıç da her birisi hizmet aşkıyla yanar tutuşur da seçilince gerçek niyetleri ortaya çıkar..
Devletin verdiği devasa yardım paralarının nereye gittiği sorulmayan siyasi partiler,her adaydan binlerce lira alıyor bağış adı altında..
Milletvekili, belediye başkanı,hatta encümen adayları için bile dudak uçuklatan paralar alınırken, seçimlerde milyonlar harcanırken sesi soluğu çıkmayanlar,iş o paraları toplamaya gelince ; dur bakalım,ne yapıyorsun, yanlış yoldasın , rüşvet alıyorsun..diyor..
İyi de ağam adam bunca para harcamış bunu geri almasın mı?
Sen siyasi parti olarak aldığın paraların, gerçekten yürekten verilmiş bağış mı zannediyorsun?
Senin aldığında rüşvet aslında..
Bağış yapmayan, yapamayan fakir kimse aday olamıyorsa, parası olan aday olup , seçilebiliyorsa; bunun adı gerçek demokrasi mi oluyor acaba?
Bazılarının kurduğu bir düzen devam edip giderken; bizlerde istesek de , istemesek de ,sevsek de sevmesek de bir kenardan izlenmeye devam ediyoruz..iyi seyirler..
Kalın sağlıcakla..

+ There are no comments
Add yours