Paylaşmak Güzeldir..

Tadı damağımda kalan Orta Karadeniz gezimizin dönüş yolundayız.

Perşembe’nin yemyeşil, değişik ağaçlarla, bitkilerle kaplı tepelerini, vadilerini, sağ tarafta sakin Karadeniz’i, sol tarafında yeşilliklerin en güzel tonlarını alarak, gözlerimi hanginize bakayım? diyeceğim harika görüntüler eşliğinde yol alıyoruz..

Kilometrelerce gidilen bu güzel yolu onu çevreleyen harika manzarayı görünce kendimi büyük bir otelin açık büfesindeki karnı açlıktan zil çalan birisi yerine koydum..

O vatan evladının yemeklere bakıp ta ; sizin hanginizi yiyeyim?

Demesi gibi; bu manzara karşısında; sizin hanginize bakayım ben? Dedim..

Kısacası buralar adeta güzel manzaraların açık büfesi..seç beğen bak ,izle..

Perşembe’nin çok işleyen yolunu değilde eskilerde ki Ordu yolu olan sahil yolunu tercih ettiğimiz için güzergah boyunca gözler seyir bayramı yaptı.

Yason burnu sonrası medrese önü,yalı köy, Bolaman da Haznedaroğlu konağını ziyaret ederek tarihin izlerini görme fırsatı buldum..

Fatsa, Ünye ilçeleri ile birlikte Ordu’yu geride bıraktık .

Bu geride bırakmak çok da kolay olmadı,aklım hep yemyeşil ordu sınırlarında kaldı..

Terme, Çarşamba, Tekkeköy den sonra bir başka güzel şehir Samsuna uğradık.

Kırk yıl önce geçiyordum uğradım ..der gibi bir gecelik kısa bir ziyarette bulunduğum küçük Samsun çok büyümüş..

Karadeniz’e ; sen yerinde kal diyerek yola koyulduk..

Yol boyunca yüzlerce tabela da yazan menemen reklamlarını görerek,bence menemen yemeğinin başkenti Çakalının içinden geçtik..

Çok merak etmemize rağmen karnımızın tok olması sebebiyle bu reklamı çok yapılan menemeni yiyemedik.

Kavak, Havza’yı geride bırakmamız Samsun sınırlarından çıkmamızın bir göstergesi idi.

Merzifon’dan sonra Çorum’a geldik, Çorum’a gelip de leblebi almamak olmazdı..

Sungurlu’da geride kalmak üzere..

Yollar , hastaneler çok güzel buralarda,sanki devlet tüm gücüyle bu bölgeye yatırım, hizmet yapıyor,..Sungurlu da kale görünümlü hapishane,hızlı tren güzergahının yapım çalışmalarını gördüm..

Kırıkkale’ye giriş de güpegündüz ortalık kirli bir havaya büründü,şehir adeta görünmez oldu..

Aynı sahneyi Konya’da görmüş , Antalya’nın Manavgat’ın tertemiz havasını soluduğumuz için Allah’a şükür etmiştim..

Kırıkkale’ye girince bu güzel Anadolu kentinin Türk milletine yıllardır MKE ismi ile, Türk silahlı kuvvetlerine ürettiği birbirinden değerli silahlar aklıma geldi..

Sadece MKE değil, BOTAŞ, Orta Anadolu rafinerisi ile Türkiye ye can vermeye , değer katmaya devam ediyor Kırıkkale..

Bakmayın siz şimdilerde: bizden önce hiç bir şey yoktu denilmesine,denilip de geçmişin yok sayılmasına; bu boş sözlere en iyi cevap Kırıkkale de veriliyor,bu devasa yatırımlarla..

Kalın sağlıcakla..

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours