Dışarıdan bakan,benim gibi ilk defa gören birisi için sıradan bir insanın eşiyle birlikte tatil için,yada bir iş görüşmesi için havaalanından kendisini götürecek arabaya , taksi ye doğru yavaş yavaş yürüdüğünü zanneder..

Tamam, hanımefendinin giyimi kuşamı, yürüyüşü sıradan insanlarınkinden çok farklı, duruşunda , bakışında, adımlarında bir asalet,bir özgüven var..
Yine aynı şekilde beyefendinin de özgüveni ilk bakışta kendini gösteriyor da , taşıdıkları sıradan insanların, yolcuların taşıdıkları ile birebir aynı..
Birisi,bu beyefendi Almanya başbakanı, yanında ki de eşi dese..
Hatta bizzat kendileri; ben Almanya başbakan’ıyım,bu hanımefendi de sevgili eşim..dese ; şahsen ben , hadi canım sende, yalanın da bir uygunu olur, sen kim Almanya başbakanı kim?
“Sen benimle dalga mı geçiyorsun?”..
Almanya başbakanı diyorsun kardeş, koskoca Almanya başbakanı böyle sıradan bir insan gibi mi yolculuk eder, nerede bunun sayısız korumaları?
Sıradan bir uçaktan inen Almanya başbakanı olabilir mi?
Onun devasa uçağı,lüks makam otomobillerini taşıyan dev kargo uçaklarını da gören olmamış..
Bizim bildiğimiz, tanıdığımız,hatta sahip olduğumuz devlet böyüklerinden hep böyle gördüğümüz için, olması gerekenleri anormal görüyoruz ve hadi canım sende..diyoruz..
Almanya gibi her konuda kendini geliştirmiş, ekonomisi zirvede olan devletlerin yöneticileri de aynı şekilde kendilerini çok iyi yetiştirmiş,bir çok egoyu gerilerde bırakmıştır..
Onlar devletin en üst düzeydeki makamlara tesadüfen yada dış güçlerin yardımı ile gelmiyor ve geldiklerinde;
“Ben neymiş im be abi?” diyerek..
Adeta açık büfeye saldıran bazı ülkelerin vatandaşları misali, hayatlarında hayal bile etmedikleri lüksü,lüksleri hayatlarına sokmaya yaşamaya başlıyorlar..
Bilmem kim boyayı bol bulunca her yerine sürermiş ya; bazı devletlerin yöneticileri imkanı bulunca kendilerine lükslerin en lüksünü yaşatıyorlar..
Normali yaşayanları da adeta hor görüyorlar.
Yıllar önce Side stadyumun da Sidespor’un maçına gözlemci olarak gelen arkadaşım; bana Hasan Şen’i gösterir misin çok merak ediyorum bu spor adına çok güzel işler başarmış insanı dedi.
Tam o anda elinde içi futbol topları dolu top filesi , üzerinde eşofman ile gelen Hasan Şen’i ve yanında takım elbisesi ile yürüyen Kara Mehmet , Mehmet Duran karşımızda bize doğru geliyorlar..
“İşte Hasan Şen”..dedim ve Hasan Şen’i gösterdim ama arkadaşım ;
“Yok sen yanlış biliyorsun o Hasan Şen değil,ben onu tanıyorum o takımın malzemecisi”..demez mi..
Yapma kardeşim, Hasan Şen benim elimde büyüdü bak şu jeep de onun dediysem de inandıramadım.
“Araba tamam da, o Hasan Şen değil, Hasan Şen yanındaki takım elbiselidir herhalde” ..dedi.
Az sonra Hasan ve Mehmet yanımdan geçerken Hasan Şen;
“Merhaba Mehmet hocam nasılsın diye selam verdi” bende;
“İyilik Hasan bey,seni gözlemci arkadaşımla tanıştırayım” dedim.
Abi, ben hocamı yıllardır tanıyorum dedi ve elini sıktı..
Bizim gözlemci arkadaş bir hayli şaşırmış bir vaziyette; bende tanıyorum ama ben onu hep takımın malzemecisi olarak biliyordum dedi..
Devir ne yazık ki ye kürküm ye..devri olmuş..
İnsanların değeri bindiği araba, harcadıkları para ile ölçülür olmuş..
İtibar sadece bunlarla ölçülür olmuş..
Kalın sağlıcakla..

+ There are no comments
Add yours