Uzun Ömrün Sırrı: Sağlıklı Uyku

Paylaşmak Güzeldir..

Mucizevi Bir Tedavi Gibi Uyku

Hayal edin: Bilim insanları ömrünüzü uzatan, hafızanızı güçlendiren, yaratıcılığınızı artıran, sizi daha çekici ve zinde kılan, kilo almanızı engelleyip aşırı yeme isteğinizi azaltan, kanserden ve bunamadan koruyan, soğuk algınlığı ve gribi uzak tutan, kalp krizi ve inme riskini düşüren, üstelik sizi daha mutlu ve sakin hissettiren devrim niteliğinde yeni bir tedavi keşfetti . İlginizi çeker miydi? Aslında bu bir hayal değil; tüm bu faydaları sağlayan şey, her gece doğal olarak yaptığımız uykudur. Prof. Dr. Matthew Walker’ın Niçin Uyuruz? adlı kitabında vurguladığı gibi uyku, sağlık için beslenme ve egzersizin yanında üçüncü bir sütun değil, diğer iki sütunun da temelini oluşturan bir zemindir . Eğer uyku böylesine hayati bir işlev görmeseydi, evrim sürecinin yaptığı en büyük hata olurdu . Uykuyu artık bir lüks veya tembellik göstergesi değil, uzun ömür ve sağlığın vazgeçilmez bir yatırımı olarak görmemiz gerekiyor.

Uykusuzluğun Faturası

Ne yazık ki modern yaşamda uykudan fedakârlık etmek neredeyse normalleşti. İstatistikler, sanayileşmiş toplumlarda son yüz yılda ortalama uyku süresinin tehlikeli düzeyde azaldığını gösteriyor. Oysa bilimsel araştırmalar, uykunun uzun yaşam üzerindeki etkisini net bir şekilde ortaya koyuyor. Örneğin, 1,3 milyon kişiyle yapılan kapsamlı bir çalışmada, gecede 6 saatin altında uyuyanların erken ölüm riskinin %12 daha yüksek olduğu bulundu. Modern dünyada insanı öldüren hastalıkların çoğu da (Alzheimer, kanser, kalp rahatsızlıkları, obezite, diyabet ve diğerleri) kronik uyku eksikliğiyle bağlantılı görünüyor. Bunun önemli bir nedeni, bedenimizin tüm büyük sistemlerinin bakım ve onarımının uyku sırasında gerçekleşmesi. Yeterince uyumadığımızda bu hayati bakım yarıda kalıyor.

Tek bir gece az uykunun bile ağır sonuçları olabiliyor. Örneğin, sadece 4 saatlik uykuyla geçirilen bir gecenin ardından bağışıklık sistemimizin kanser hücrelerini hedef alan doğal “katil” hücrelerinin etkinliği yaklaşık %70 oranında düşüyor. Uykusuzluk alışkanlığı uzun vadede kanser riskini belirgin biçimde artırıyor; nitekim Dünya Sağlık Örgütü, gece uykusundan mahrum kalınan vardiyalı çalışma türlerini “muhtemel kanserojen” olarak sınıflandırdı. Yetersiz uyku beyin sağlığını da tehdit ediyor. Derin uyku sırasında beynimiz Alzheimer’a yol açan toksik proteinleri temizliyor. Eğer yeterince derin uyuyamazsak, bu zararlı atıklar birikerek ileride bunamaya zemin hazırlıyor.

Uyku süresi ve kalitesinin uzun ömür (longevity) ile doğrudan ilişkisi

İnsan ömrünü uzatmak deyince akla genellikle diyet, egzersiz, tıp teknolojileri gelir. Oysa ki belki de en güçlü “yaşam iksiri” her gece gözlerimizin önünde duruyor: Uyku! İyi ve yeterli uyuyan insanların daha uzun yaşadığı, son yıllarda iyice belirginleşen bir gerçek. Bunda hem uykunun hastalıklardan koruyucu etkisi, hem de genel olarak yaşlanma sürecini yavaşlatıcı rolü var.

Birçok uzun soluklu araştırma (longitudinal çalışma), ideal uyku süresine sahip kişilerin (genelde 7-8 saat arası) daha uzun yaşadığını ortaya koymuştur.

Prof. Walker, “doğanın ölümsüzlüğe en büyük armağanı uykudur” derken , aslında uykunun yaşlanma karşıtı (anti-aging) gücüne dikkat çekiyor. Gerçekten de uyku esnasında vücut, gün içinde biriken pek çok hasarı tamir ediyor. DNA’mızdaki kırıklar onarılıyor, hücrelerimiz kendini yeniliyor, beynimiz toksik birikimleri (Alzheimer’a yol açan proteinler gibi) temizliyor. Yeterli uyuyan insanların biyolojik yaşı (vücutlarındaki hasar düzeyi), kronolojik yaşlarından daha genç görünebiliyor. Örneğin, düzenli iyi uyuyan bir 50 yaşındaki kişinin damar yaşı veya bağışıklık yaşı, aynı yaştaki az uyuyan birine göre daha genç bulunabiliyor.

Elbette uyku tek başına mucizevi bir gençlik iksiri değildir – sağlıklı yaşamın diğer parçalarıyla (beslenme, egzersiz, stres yönetimi vb.) birlikte etki gösterir. Ancak uyku eksikliği, bu diğer sağlıklı yaşam çabalarını da boşa çıkarabilir.

Sonuç olarak modern bilim, atalarımızın içgüdüsel olarak bildiği bir gerçeği tekrar hatırlatıyor: Uyku, uzun ve sağlıklı bir ömrün temel direklerinden biridir. Eğer her gece yeterince ve kaliteli uyursanız, bunun meyvelerini yıllar boyunca genç bir beden, keskin bir zihin ve güçlü bir bağışıklık sistemi olarak toplayacaksınız. Kendinize yapabileceğiniz en büyük iyiliklerden biri, uykunuza sahip çıkmaktır. Unutmayın, uyku asla “boşa harcanan zaman” değildir – tam tersine, uykuda geçirdiğiniz zaman, ömrünüze ömür kattığınız zamandır. Öyleyse bu gece kendiniz için iyi bir şey yapın: Uykunuzu önceliklendirin. Vücudunuz ve beyniniz buna minnettar kalacak, ve belki de yıllar sonra bile bu kararınızın faydasını hissedeceksiniz.

Huzurlu uykular, sağlıklı yarınlar dilerim.

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours