Tek kişilik ordu deyimi vardır, duyarız, okuruz kitaplar da, görür seyir ederiz filmlerde .
Genellikle tarihi filmler, romanlardır bu korkusuz yiğit insanlara konu olanlar,boy gösterenler..
Günümüzde artık canlı olarak da görür,tanır olduk bu kahramanları da ne yazık ki duyumlarımızda ki,okuduklarımızla ,filmlerde izlediklerimizle aynı etkiyi göstermiyor, gösteremiyor ne yazık ki .
Gösteremiyorlar çünkü karşılarında hemen her milletten, devletten çok ama çok güçlü ordular var .
Bahse konu ettiğim ne gerçek askerler,ne siyasi bir konu..
Konu insanların göz göre göre zehirlenmesi, pahalı bir şekilde satın aldıkları sebze meyve , yiyecek, içecekler ile,onlarda bulunan yasaklı ilaçlar,katkılı maddeler ile zehirlenmesi.
Ortalık da bir denetimsiz ki almış başını gidiyor..
Para kazanma, çok para kazanma,daha çok kazanma , haksız kazanç elde etme hırsı ile gemi azıya alanlar,azla yetinmeyenler , Allah kitap bilmeyenler, Allah tan korkup kuldan utanmayanlar boş buldukları meydanda istedikleri her işi,her sahtekarlığı yapıyorlar .
Ne bir denetim,ne bir önleyici kanun olmayınca, paylaşılacak kazanç da bol olunca ortalık tam anlamıyla sahte ürün,zehirli, katkılı yiyecek içecek cennetine dönüştü..
Avrupa ,Asya,Afrika ülkelerine ihraç edilen ürünler ilk testte zehirli atıklarla dolu olduğu anlaşılınca geri gönderilirken, Türkiye de bu ürünler, sebzeler meyveler bayram şekeri, şifa dağıtan hap misali kapış kapış satılıyor , hiç bir denetime tabi olmadan mutfaklara giriyor..
Biraz önce okudum Aydın da 40 ton sahte zeytin yağı ele geçirilmiş..
Bu bir gün de yakalanan, ya diğer günler aylar?
Ya diğer şehirlerde kiler?
Aydın’a, Hatay a, bilmem nereye gitmeye gerek yok,haydin buyurun gidelim Manavgat’ın herhangi bir semt pazarına, dolaşalım marketleri,kasapları ,beş yıldızlı otelleri..
Dolaşalım da görelim o yakalanan 40 ton sahte zeytin yağının Öz kardeşlerini ,ikizlerini,üçüzlerini..
Numunelerini alalım,halden,manavlardan,semt pazarlarından o al beni,ye beni diye yalvaran çok güzel görünümlü domates, patlıcan,biber, salatalık, çilek,muz, portakal,elma ,limon, maydanoz,marullardan..
Numuneler alalım,ballardan,pekmezlerden, reçeller den,baklavalardan .
Numuneler alalım,salamlardan,sosislerden, sucuklardan.
Numuneler alalım, bulaşık, çamaşır deterjanlarından.
İçtiğimiz sulardan,meyve sularından,soslardan…
Kuru biberlerden, baharatlardan..
Peynirler den, yoğurtlardan, tere yağlardan..
Yumurtalardan…
Ne kaldı geriye?
Bakmayın siz,sahte içkiden bir anda ölenlere..
Sahte içki yine erkeklik yapıyor,kıvırmadan ,ama ,fakat .. demeden anında sonuca gidiyor da yukarda saydıklarım yavaş ve derinden gidiyor..
Bu işlere karşı çıkan,savaş açan üç beş korkusuz yiğit, tek başına bir orduyum.diyen var da ; bu kadar fazla menfaat ortağı karşısında onların da gücü bir şey yapmaya yetmiyor..
Boykot değil benim çağrım..
Benim çağrım, akıllı olmaya, bilinçli olmaya , kontrol ederek alışveriş yapmaya..
Bir zeytin yağı üretim merkezi olan Manavgat ta hileli sahte zeytin yağı alınıp satılıyorsa ve yetkililer buna seyirci kalıyorsa pek de diyecek bir şey yok herhalde..
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.
+ There are no comments
Add yours