ZEYTİN AĞACI

Manavgat ziraat odasına ait son derece modern makinelerle donatılmış zeytin yağı fabrikasında, zorlu bir çalışma sonrasında topladığı zeytinleri, öğütme makinesine döküp de en son makineden bir çeşmeden akan su misali akmaya başlayan mis kokulu zeytin yağını evine götürecek olan bidonları, tartısı yapılacak olan baskülün üzerine dikkatle yerleştiren , Manavgat’ın görmüş geçirmiş evlâdı işini bitirmenin haklı gururunu yaşıyordu..
Aynı ilçenin evlatları olsak da, yaş olarak aynı olsak da birbirimizi ilk defa burada görüyorduk..
Bereketli olsun ağam.. diyerek sohbete merhaba dedim..
Babacan hali ile selama kayıtsız kalmadı, ağzından dökülen her kelimede bir mutluluk ve huzur vardı..
Tane tane anlatmaya başladı, beş evladı olduğunu, her birisinin evli barklı, çor çocuk, iş , meslek sahibi olduğunu anlattı..
Zeytin bahçelerini yıllar önce eşit olarak evlatlarına dağıttığını ama tüm bakımlarını kendi elleriyle yaptığını anlattı..
Dağıtmadığı zeytin bahçesinden , evlatları ile birlikte topladıkları zeytinleri de bugün fabrikaya getirip yağa dönüştürüp onlara eşit olarak paylaştıracağını anlattı..
Anlatırken, gözlerindeki, yüzünde ki mutluluğu görmemek , görüp de ortak olmamak mümkün değil elbet..
Takıldım, beş evladın için koyduğun birer bidonun yanına bir de benim için koy be kardeş dedim..
Neden olmasın, bu yağlardan olmaz da köydeki yağdan vereyim. Dedi tüm samimiyeti ve içtenliği ile..
Babayı, gerçek bir babayı, babalığın, kardeşliğin ne demek olduğunu bilen birini gördüm dün o fabrika da ben..
Tek başına gelip de, beş evladına eşit miktarda zeytin yağını , gerçek anlamda kardeş payı yapan güzel bir babayı, herkese örnek bir babayı gördüm orada..
Fabrikanın güler yüzlü çalışkan personeli de hiç sorun yapmadan eşit şekilde dağıttığı zeytin yağlarını arabasına yüklemesi için yardım ettiğim ismi bende saklı bu güzel Manavgat evladı ile daha sonra görüşürüz diyerek ayrıldık..
Babalar ne kadar mal mülk bırakırsa bıraksın, geride kalanlar sözde kardeş olunca, ne mal mülk fayda eder ne de para pul..
Bazen milyonluk servetin başında yapılan kavgalar, hak yemeler, kardeşin hakkına çökmeler, bazen de on zeytin ağacının, babadan miras zeytin ağacının başında yapılıyor ne yazık ki..