Değerli okurlar. Bizim değerlerinizde şöyle bir telkin vardı yeğin için ama israf etmeyin den.
Diz boyu israf, görgüsüzlük günlerine geldik. Köy kahvaltısı diye bir şey uydurduk görgüsüzce dolduruyoruz masaya %30’u yeniliyor %70’i 80’i çöpe gidiyor hiç aklım almadı bu işi. Gözümüz mü aç, görgüsüzlük mü nedir bu aymazlık hangimiz önünüze gelen köy kahvaltısını sünnetlerdik bu gıdalara para veriyorum diye çöpe atmaya hakkımız var mıdır? Hiç ama hiç ahlaki bir davranış değil vicdanımızı sorguladık mı? Köyde hiçbir şey çöpe gitmez kavun, karpuz meyvenin kabukları bile çöpe gitmez ineklerine yem olur tabakta yemek artığının içine sofranın kırık ekmeği ilave edilir. Kediye, köpeğe verilir anlayacağınız bu anlayışın köyle hiç alakası yok köyde bir pirinç, bulgur tanesi çöpe gitmez.
Çünkü köylü onu üretme zahmetini iyi bilir bir buğday tanesini nasıl ne zahmetle var olduğunu zorluğunu bilir. Türkiye’ye musallat olmuş bu bedevi, Arabi kültürü şaşalı hayatı bizi tüketecek.
Çiller başbakanlık döneminde bir televizyon programında şöyle bir cümle kullanmıştı (Türk toplumu ucuz sosyetik) demişti yaptığımız ucuz taşkınlık başka bir şey değil. Ayranımız yok içmeye faytonla gidiyoruz helaya. Ömrü hayatında bir marul, maydanoz yaprağı yetiştirmemiş insanlar. Gıdaları çöpe atmayı bir marifet biliyor. Yerde bir ekmek parçası bulduğunuzda Nimet’e saygımızdan öpüp anlımıza koyduğumuz günlerden aldığınız ekmeğin her gün bir bölümünü çöpe atığımız günlere geldik. Ağlanacak halimize gülüyor. Deli saçmalaması başka bir şey değil. Dini İslam israfı haram kılmıştır bize? Dostlar benim susuz toprağı çorak bağımda ürün yetiştirmem çok zordu. Öyle olmasaydı gönül bağımdan size birçok şey vermek isterdim Sürç i lisan ettiysem affola.
TUNCER ATEŞ
+ There are no comments
Add yours