Kahrolsun kapitalist düzen yaşasın eşitlik ve özgürlük, kimse senden üstün değil Mahmut, Derya hakkını sorgula.
Değerli okurlar; Sahilde görev alan otel çalışanları Suriyeli işçiye bağırıyor, Afganlı işçiye Türk onlar Türk, Afganlı dönüyor Hey! Türk oturmayın oraya birazdan Sam ile Jasmin gelecek sen otel müşterisi değilsin. Mustafa ve Fatma nereye geldiğinizin farkında mısınız? Türk kardeşim otel müşterisi değilsen ülkende sahilde oturamazsın denize giremezsin.
Türk Hakkari’de Cudi Dağlarında komando olabilir -30 derecede askerlik yapabilir, Jandarma, Polis, İşçi, Çiftçi ve Memur olabilir. Ülkesine en ağır şartlarda hizmet edebilir ama sahili kullanmaya hakkı yok. Akdeniz Sahillerinde Tomas ile Juli serile serpile eğlensin öyle mi. Adaletin batsın dünya. Türk halkı kendi toprağında, kendi sahilinde denize girecek yer bulamıyor sığıntı muamelesi ile karşılaşıyorlar itiş kakış. Bu kabul edilebilir bir durum değil, kanıma dokunuyor.
Neredesin ah neredesin bir daha gel Samsundan mavi gözlüm sarı saçlım neredesin bir daha gel Samsundan. Sahil boyunda olan Belediyeler halk plajı açacağız diye hiçbir çabaya girmesine gerek yok.
Her Otel’e tahsis edilen plajların bir kısmını halka açma mecburiyeti getirelim. Hem kontrol altında olur. Sahile gelen halk ‘da faydalansın. Yöneticiler de sorumluluktan kurtulmuş olacaklar, tabi eğer kendini sorumlu görüyorlarsa? Anadol’unun bir köşesinden, sahiline gelen kendi vatandaşımıza sunulan plaj yok. Manavgat Belediyesi birkaç yere istasyonu açtı, ama kilometrelerce ötede. Side etrafında rahat ulaşabileceğiniz şezlong, şemsiye ve duş yeri yok.
Kendi halkımız bir çaresizlik içerisinde denize girip çıkıyorlar. Ayaklarını yıkayacak bir yer yok, tuvalet yok. Oteller santimetre santimetre kaplamışlar. Her otel bir kısmını olumlu bir ücret karşılığında halka açsın bu zulüm bu ötekileştirmek niye kendi halkımıza. Sahile gittim bana hitaben arabanı oraya park etme diye seslendi ibibik hayrola dedim. Birazdan otelin servisi gelecek dedi. Sana park var da, bana niye yok bilader dedim. Neyse yanımda kızım vardı uzatmadım, arabayı kenara çektim. Sandalyeni, şemsiyeni koyabilecek yer bulursan aşk olsun. Duş ve tuvalet zaten yok, sahilde ağır bir muamele altında bırakılıyor kendi halkımız. Ülkenin İşçisi, Çiftçisi, Memuru ve Emektarı ülkesini seven vergi veren istihdam yaratan kendi öz halkımız bunu hak etmiyor. Hayat pahalı Konya’dan, Eskişehirden, Kırşehirden, Ankara’dan ailesini alıp Antalya’ya sahile gelen bir aile sahilde rahat etmeli, huzur ve moral bulmalı maalesef sığıntı muamelesi ile karşılaşıyorlar. Başka ülkenin sınırlarına geçen mülteciler böyle itiş kakış yaşamıyordur. Paylaşmayı bilirsek herkese yetecek sahilimiz var neyse ki dünya bizi kıskanıyor.
TUNCER ATEŞ
+ There are no comments
Add yours