Günaydın güzel insanlar…
Nezaket, ilişkilerde her iki kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığı üzerinde büyük etkiye sahip olan bir davranıştır. Yapılan araştırmalar, nezaketin hem veren hem de alan kişiye fayda sağladığını defalarca göstermiştir. Nezaket göstermek sadece ruh halimizi ve özgüvenimizi artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplum bilincini geliştirir ve izolasyon ve yalnızlık duygularını da azaltabilir. Nezaketin zayıflık ile ilişkilendirilmesi konusu ise sandığımızdan çok daha derine iner. Bu düşüncenin altında başkalarının zihinsel ve fiziksel refahını önemseyen insanların duygusal olarak zayıf oldukları inancı yatar. Başkalarının ihtiyaç ve isteklerini dikkate almanın bir şekilde kendi değerinizi düşürdüğü düşünülür. Nezaket, bir başkasının faydası için kendinizden bir parça vermek olarak görülebilir. Ancak bu durum, doğuştan gelen hayatta kalma içgüdüsüne ters düşen bir durumdur. Emory Üniversitesi’nden yapılan araştırmaya göre, başka birine karşı nazik olduğunuzda, beyninizin zevk ve ödül merkezleri sanki iyilik yapan değil de iyilik gören sizmişsiniz gibi harekete geçiyor. Bu aslında kaygı duygularını azaltmaya da yardımcı olabiliyor. Yani aslında kibar olmak, kaygıyı hayatınızdan uzak tutmanın en kolay ve ucuz yollarından biridir. Tüm bunlardan yola çıkarsak, bir kişiye ufacık bir nazik davranışta bulunmak bile dünyada hala iyi insanların var olduğunu hatırlatmanın en güzel yoludur. Nezaket, insanın içinde bulunduğu toplumun bir parçası olduğunu ve başkalarının refahını önemsediğini gösterir. Bu da hem kişinin kendi mutluluğunu artırır hem de etrafındaki insanlara pozitif bir etki yapar. Dolayısıyla, nezaketi hayatımızın önemli bir parçası haline getirmek, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde olumlu değişiklikler yaratmamıza yardımcı olur.
ESRA İÇGÖZ
+ There are no comments
Add yours