İYİ Parti Antalya Milletvekili Aykut Kaya, yeni yapılacak Manavgat Devlet Hastanesi ile ilgili olarak hastane inşaat bölgesine giderek yerinde bir basın açıklaması yaptı. Yeni yapılacak Manavgat Devlet Hastanesinin hem yerine hem de özelliklerine eleştirilerde bulunan Kaya, “Ulualan bölgesi bir göl yatağıdır. Ha deniz dalgasının bittiği yere inşaat yapmışsınız, ha buraya inşaat yapmışsınız… bu proje hem ekonomik değildir hem de zaman kaybına sebebiyet verecektir. Bu proje ile sürüncemede kalan sadece bir inşaat değil Manavgat halkının sağlığıdır. Tüm mühendislik önlemleri alınsa dahi olası bir depremde hastane inşaatı için risk taşıyan bir alandır. Doğa ile inatlaşmamak gerekiyor. İvedilikle bu yerin değiştirilmesi gerekmektedir. ”dedi.
Kaya’nın basın açıklaması aynen şöyle:
Göreve geldiğimiz günden beri milletimizin bize verdiği vekâletin kıymetini bilerek gereğini yerine getirmek için çalışan bir kardeşinizim. Bunu da yaparken önyargılı ve fanatikçe yaklaşmadan önce vatandaşlarımızın hakkını hakkaniyetli bir şekilde gözetmeye çalışıyorum. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyoruz.
İktidar Antalya’mız ve Manavgat’ımız için doğru bir şeyler yapsa ilk destekleyecek bizler oluruz. Bizim rekabetimiz A partisi B partisi ile değil bizim önceliğimiz halkımızın refahı ve hak ettiği hizmete ulaşmasıdır.
Bugün burada Manavgat’ımıza planlanan yeni devlet hastanesi inşaat projesi alanındayız.
Manavgat’ımız dinamik ve sürekli genişleyen bir ilçemizdir.
Yazın günlük ortalama 1 milyonluk nüfusa ulaşan, Antalya’mıza gelen turistlerin üçte birine ev sahipliği yapan, ekonomisi 40 ilden büyük bir ilçemizdir.
Tarım ve turizm alanında öncü olan bu ilçemiz ülke ekonomisine yüksek miktarda katkı sağlamaktadır. Bugün bizim burada bu açıklamayı yapmak zorunda kalmamızdan dolayı bir Manavgat’lı olarak üzülüyorum.
Ülke ekonomisine hatırı sayılır derecede katkı yapan Manavgat’ımızın hak edip de alamadığı öyle alelade bir hizmet değildir, elzem bir hizmet olan sağlık hizmetidir.
Söz konusu olan Manavgat halkının sağlığıdır.
Mevcut devlet hastanesi bu ihtiyacı karşılamamaktadır. Birçok kritik hizmeti vatandaşımız alamamakta ya da gecikmeli olarak almaktadırlar.
Bir randevu talebi 1 ile 2 ay arasında verilebilmektedir.
Yeterli donanım ve kadroya sahip olunmadığı için kritik önemde olan Antalya’ya gitmekte daha önce açıkladığım gibi ulaşım ciddi bir problem. Acil hastalarımız için Antalya’ya 2 saat süren ulaşım yaşamsal bir önem arz etmektedir.
Resmiyette 225 odalı görünen mevcut hastanemiz 195 hasta odası ile hizmet vermekte ve fiziki olarak yetersiz durumdadır.
Örneğin kalp damar cerrahi yoğun bakım ünitesi yoktur.
Bir vatandaşımız acil kalp damar cerrahi müdahalesine ihtiyaç duyarsa 2 saat yol giderek Antalya’daki hastanelere sevk edilecektir.
Hepimiz biliriz ki bu kadar aciliyeti olan hastalarımız için 2 saatlik ulaşım mesafesi yaşamsaldır.
Eksik olan birkaç tane ünite değil kaybettiğimiz canlar olacaktır.
Lakin Ağustos ayında acilde 7 doktor günde 1400 ile 1500 hastaya hizmet etmeye çalışmıştır. Tablo çok vahimdir.
Bir örnek daha vermek istiyorum. Devlet hastanemiz için açılmış bir plastik cerrahi kadromuz var o da geçici görevlendirme ile başka bir ilçemize görevlendirilmiş durumdadır.
2018 yılında iktidar temsilcileri açıklama yaparak 500 yataklı Araştırma hastanesi statüsünde bir hastane yapılacağını vaat ettiler.
Tespit doğru ve yapılması gerekli olan da 500 yataklı araştırma hastanesidir.
Şimdi karşılaştığımız sonuca bakalım:
300 yataklı bir devlet hastanesi planlanıyor ve bu hastanenin konumu tırnak içerisinde söylüyorum “çok özenle seçilmiş, Manavgat’taki jeoloji mühendislerine ve inşaat mühendislerine bir hastane nereye yapılamaz diye sorsak birinci gösterecekleri alanı biz inşaat projesini yapmak için seçmiş bulunmaktayız.
Gelelim bu özenle seçilmiş hastane projesinin özelliklerine:
Manavgat’ta yaşayan hemen hemen herkesin bildiği gibi bu Ulualan bölgesi bir göl yatağıdır. Hatta Piri Reis’in haritalarında bile göl yatağı olarak işaretlenmiş bir bölgedir. Daha sonraki yıllarda ıslah çalışmaları yapılarak kurutularak tarıma kazandırılmış bir alandır.
Bir projenin başarılı kabul edilebilmesi için etkin ve verimli olması gerekir.
Etkinlik; projeyi doğru zamanda bitirmek demektir. Verimlilik de doğru kaynaklar ve doğru maliyetle projeyi bitirmektir. Biz projeye karşı değiliz. Milletimiz için daha çok proje yapılsın.
Biz sadece doğru maliyetle doğru zamanda bitecek ve doğru yerde yapılmasını savunuyoruz.
Yeni hastane inşaatı bu parametrelerin hiçbirisini karşılamamaktadır.
Size şöyle anlatayım:
“…Ha deniz dalgasının bittiği yere inşaat yapmışsınız ha buraya inşaat yapmışsınız…”
70-80 cm kazdığınızda yer altı suyu çıkan kumlu bir zemin. Deniz seviyesinden sadece 2-3 metre yükseklikte herhangi bir su baskınına karşı savunmasız, hafriyatı zor, izolasyonu zor, ekstra zemin iyileştirme önlemi gereken, su tahliyesinin zor olduğu bir yerdir.
Bu hususlara bakıldığında bu proje hem ekonomik değildir hem de zaman kaybına sebebiyet verecektir.
Bu proje ile sürüncemede kalan sadece bir inşaat değil Manavgat halkının sağlığıdır.
Tüm mühendislik önlemleri alınsa dahi olası bir depremde hastane inşaatı için risk taşıyan bir alandır.
Doğa ile inatlaşmamak gerekiyor.
Yağışın fazla olduğu dönemde su baskınları ile karşılaşabiliriz. Bu su baskınları buraya ulaşımı güçleştireceği gibi yapıyı da etkileyebilecektir.
Size çok daha hayati bir durumdan bahsetmek istiyorum. Ülkemiz bir deprem kuşağında. Deprem olmayacağının bir garantisi yok. Hatay Hastanesi 2016 yılında en son tekniklere göre yapılmış bir hastaneydi. 2023 depreminde ağır hasarlı çıktı ve yıkıldı. Aynı Ulualan Ovası toprak yapısına benzeyen Amik Ovası’nda yapılmıştı bu hastane ve her türlü yeni inşaat teknikleri uygulanmıştı. Ama depreme karşı dayanamadı. Bu tarz toprak sıvılaşmasının olduğu kum zeminlerde 4 şiddetindeki bir deprem 6 şiddetinde gibi hissedilir. Dolayısıyla burada binanın yıkılma ya da yan yatma riski bulunmaktadır. Tekraren belirtiyorum ki “doğayla inatlaşma olmaz”
Şu anda inşaatın başlangıcındayız. İvedilikle bu yerin değiştirilmesi gerekmektedir.
Bu mesele siyasi bir mesele değildir. Bu, en sevdiklerimizin, ailelerimizin, komşularımızın hayatını ilgilendiren bir meseledir. Bu, siyaset üstü bir durumdur. Tüm siyasi parti yetkililerini, sivil toplum örgütlerini ve kamu görevlilerini bu konu ile ilgili ivedilikle harekete geçmeye çağırıyorum. Söz konusu olan bir hastane projesi değil Manavgat halkının sağlık ve yaşam hakkıdır. Manavgat halkının çıkarını savunan yerel basın mensuplarına ayrıca teşekkür ediyorum. Bu inşaat sürecini de aralıklarla gelip kontrol edip kamuoyu ile de paylaşacağım.
haber merkezi
+ There are no comments
Add yours