Paylaşmak Güzeldir..

Günaydın güzel insanlar…
Bugün sizlere ciddi bir sağlık problemi olan yetersiz beslenme sendromundan bahsedeceğim. Diğer bir adı redeeding sendromu olan yetersiz beslenme sendromu, yeniden beslenme durumlarında ortaya çıkabilen ve oldukça ciddi bir durumdur. Hatta bu durum kimi zamanlarda ölümcül bile olabilir. Yeniden beslenme sendromu, uzun süre boyunca yapılan yetersiz beslenmeden normal beslenmeye ani geçiş sonucunda görülür. Bu durumun sebebi ise vücudumuzdaki sindirime katkı sağlayan birtakım elektronların ve sıvıların ani şekilde değişime uğramasıdır. Bu değişimler ise beraberinde hormonal ve metabolik değişiklikleri getirir. Refeeding sendromu kimi zamanlarda ölümcül bir sendrom olarak da ifade edilebilir.Bu sendromun tespit edilmesi biyokimyasal bulgular ile gerçekleşir. Sendromun en ayırt edici özelliği ise hastanın kanında bulunan fosfat değerlerinin düşerek hiposofatemiye neden olmasıdır. Yeniden beslenme sendromunun yapısı ise şu şekilde açıklanabilir; yeniden beslenme sendromunda çoğunlukla anormal sıvı-sodyum dengesi, glikoz, yağ ve protein metabolizmasındaki değişiklikler ve bunlarla beraber B1 vitamini eksikliği görülür. Yeniden beslenme sendromunun neden olduğu durumlar yalnızca sindirim sistemini değil diğer organları da büyük oranda etkiler. Çünkü insan vücudundaki birtakım elektrositlerin azalması kalp gibi bazı organlarda istenmeyen kasılmalar oluşmasına neden olur. Aynı zamanda bu sendrom sonucunda ATP sentezlerinde de problemler oluşabilir. Yeniden beslenme sendromunun belirtileri arasında ise şunlar vardır; yorgunluk, güçsüzlük, konfüzyon, nefes almada güçsüzlük, yüksek kan basıncı, kasılma nöbetleri, kalpte ritim bozuklukları, koma. Refeeding sendromu genetik bir hastalık değildir ve herhangi bir gen ile ilişkisi bulunmaz. Ortaya çıkışı ise belirli durumlar sonucunda gerçekleşir. Refeeding sendromunun teşhisinde klinik muayene sırasında ödem varlığı, kan basıncı ölçümü ve solunum sistemi muayeneleri yapılır. Bunlar ile beraber kan tahlili de yapılır ve kandaki sodyum, potasyum, kalsiyum magnezyum, fosfat gibi elektrolit düzeyleri ve glikoz üre ve kreatin değerlerine bakılır. Refeeding sendromuna sahip olan bireylerin tedavileri sağlık kuruluşlarındaki nütrisyon ekibi tarafından gerçekleştirilir. Tedavide ise ya tüple beslenme ya da damar yolu beslenmesi kullanılır. Bireylerin iyileşme süreçleri ise sendromun düzeyine göre değişiklik gösterebilir. Tedavi kimi zamanlarda 10 güne kadar uzayabilir ve eğer hastaların başka bir rahatsızlıkları ya da problemleri var ise tedavi süreci daha uzun seyredebilir. Refeeding sendromundan korunmanın kesin ve net bir yolu bulunmamaktadır. Ancak bu sendromdan kaçınmak için yapılabilecek tek şey yetersiz beslenmeden uzak durmaktır.

ESRA İÇGÖZ

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours