Paylaşmak Güzeldir..

Gençler, aldığınız puanı yakmamak için hayallerinizi yıkmayın.
Anaokulundan, üniversiteye kadar 2024-2025 yeni öğretim yılı yakında başlayacak. Eğitimin ve öğretimin en önemli amaçlarından biri; iyi bir üniversite eğitimi almak ve parlak bir geleceğe yönelmek. Tüm anne ve babalar buna odaklanmış, bunun gerçekleşmesi için gücünün yettiği (maddi ve manevi) kadar okul, dershane ve özel hocalardan destek alıyor.
İlköğretimde; Fen ve Anadolu Liselerine hazırlan, Lisede; üniversiteye hazırlan… Kısaca ; çocukluğunu da gençliğini de yaşama. İlköğretimden Üniversiteye kadar, elinde görebileceğiniz tek kitap test kitaplarıdır. Okumadan, anlamadan ülkemizin değerlerini tanımadan ve kendini sosyal önden geliştirmeden hayata hazırlanılır mı?
Birçok mutsuz ve umudunu yitirmiş genç ve dolayısıyla mutsuz aileler… İstediği bölüme girememiş, girdiği bölüm için yanlış yerde olduğu düşünen hisseden gençler. Aldıkları puanları yakmamak için, hayallerini yıkan ve yıllarını boşa geçiren gençler. Okul, dershane, özel ders, Türk Bermuda üçgeni.
Kaybolan malımız mülkümüz değil, geleceğimiz, gençlerimiz.
Asıl mesele; üniversite eğitimi bittikten sonra başlıyor. Eğitimde ülke ihtiyaçlarına göre mesleki planlama yapılmadığı için, üniversite mezunlarının büyük bir kısmı maalesef işsizler ordusuna katılıyor veya istediği bir işte çalışamıyor. Ailenin maddi durumu iyi veya faaliyette olan bir şirketi varsa; birçoğu yeterli tecrübe kazanmadan işin başına geçiyor. Yetkin ve yeterliyse şirket iyiye gidiyor. İyi yetiştirmeden işin başına geçirildiyse zaman içinde sıkıntılar baş gösteriyor, şirket ya küçülüyor ya da ömrünü tamamlıyor. Böyle bir şansı olmayan genç insanların mesleğiyle ilgisi olsun ya da olmasın bulabildiği herhangi bir İş’te sevse de sevmese de çalışmak zorunda kaldığını görüyoruz. Tabi bunun sonucunda da başta anne-babalar olmak üzere genç insanların mutsuzluğunu…
Yeterli eğitimi verebilen üniversitelerden mezun olan gençlerin başarılı olanların da büyük bir kısmı istemede se yurtdışını tercih etmek zorunda kalıyor. Bunun adı da beyin göçüdür ve ülkemiz için büyük kayıptır.
Neler yapılmalı veya yapılması gerekir?

  • Üniversitede okuma adına, sevmediği bir bölümü tercih etmemeliler.
  • İmkanlarını sonuna kadar kullanarak, bilgi ve becerilerini en üst seviyeye çıkarmak zorundalar.
  • Üniversitede okurken, mesleğiyle ilgili bir işte mutlaka çalışmalılar ve kendilerini hayata hazırlamalılar.
  • Mutlaka dil öğrenmeli, mümkünse bir tek dille sınırlı kalmamalılar.
  • Çok okumalı, iletişimi ve sosyal tarafları güçlü olmalı ve olmak zorunda bırakılmalılar.
  • Okurken ya da okul bitince yurt dışına çıkarak (kısa ve orta vadede), meslek ile ilgili deneyim kazanmalılar.
  • Günümüzde her bilginin sürekli güncelleştirilmesi gereksinimine ihtiyaç duyduğu dikkate alındığında mutlaka öğrenen bireyler olmayı hedeflemek gerekiyor.
    Son yıllarda iyi bir teknisyenin mühendisten çok ücret aldığı gerçeği ortada iken, yüzlerce öğretmenin asgari ücretle dershanelerde çalışmak zorunda kaldığı da bire gerçektir. İşsiz üniversite mezunlarının sayısı hızla artarken, meslek liseleri ihtiyaca cevap veremiyor iken; nitelikli iş gücünün yetersizliği ülkemiz için büyük kayıptır.
    İyi yetişmiş veya kendini yetiştirmiş bir mühendise karşılık, nitelikli, bilgili on teknisyene ihtiyaç vardır.
    Unutmamamız gereken tek şey; “Kişinin eğitimi, mesleği, sıfatı, mevkisi ne olursa olsun, en değerli insan; dürüstlükten ayrılmadan işini en iyi yapan insandır”.
    Saygılarımla
    MEHMET ALİ CENGİZ

You May Also Like

More From Author

+ There are no comments

Add yours