Günaydın güzel insanlar…
Günümüz dünyasında, haklı olma ihtiyacı ve anlaşılmak arasında bir denge kurmak çoğu zaman zor olabilir. İlişkilerde, haklı olmayı savunma mekanizması olarak kullanırız. Ancak, bu durumun sosyal ilişkilerimiz üzerinde olumsuz bir etkisi olabilir. Haklı olma ihtiyacı genellikle kendimizi savunma ihtiyacından kaynaklanır. Kendi görüşlerimizin doğruluğunu kanıtlayarak, başkalarının bizi yanlış anlamasını veya haksız yere suçlamasını önlemeye çalışırız. Haklı çıkmak, kişinin özgüvenini korumasına yardımcı olur. Kendi görüşlerimizin doğru olduğunu düşünmek, kendimize olan inancımızı güçlendirir. Haklı olmanın sürekli ihtiyacı, sosyal ilişkilerimize zarar verebilir. Bu durum genellikle başkalarının görüşlerini küçümseme veya saygısızlık olarak algılanabilir. Kendi görüşlerimizin her zaman doğru olduğunu düşünmek, yeni fikirlere ve öğrenme fırsatlarına kapalı olmamıza neden olabilir. Haklı olmak yerine, başkalarının görüşlerine açık olmak ve empati kurmak daha sağlıklı bir iletişim biçimidir. Bu durum, hem kişisel gelişimimize katkıda bulunur hem de sosyal ilişkilerimizi güçlendirir. Anlayışlı olmak, kişinin kendi görüşlerinin dışında başka bakış açılarına da değer vermesini sağlar. Haklı olma ihtiyacı, genellikle kendimizi savunma ihtiyacından kaynaklanır ve özgüvenimizi korumamıza yardımcı olur. Ancak, bu davranışın olumsuz etkileri de vardır. Haklı olmak, sosyal ilişkilerimize zarar verebilir ve kişisel gelişimimizi engelleyebilir. Bu nedenle, haklı olmak yerine anlayışlı olmayı ve dinlemeyi öğrenmek daha sağlıklı bir iletişim biçimidir. Haklı olmak mı, anlaşılmak mı? İlişkilerde doğru iletişim yöntemleri üzerine düşünmeye devam edin. Kendinizi ve başkalarını anlamak için daha fazla empati göstermeye çalışın. Konuşmak için sıra beklemediğiniz, karşınızdaki kişiyi gerçekten anlayabildiğiniz huzurlu günlere…
ESRA İÇGÖZ
+ There are no comments
Add yours