Kurban Bayramında sofralar zenginleşiyor, duygular yoğunlaşıyor, tempo artıyor. Hepimiz sevdiklerimizle bir araya gelmenin telaşındayız. Ancak bu özel günler, sağlığın gölgede kalmaya en yatkın olduğu zamanlar olabiliyor.
Bir eczacı ve bütüncül sağlık uzmanı olarak bu bayramda hepimize düşen görev şu: dengeyi unutmadan bayramı farkındalıkla yaşamak.
Bu hafta ben de dikkat etmemiz gerekenleri birkaç madde ile hatırlatmak istedim.
1- Bayram sofralarında en çok tüketilen besinlerin başında kırmızı et geliyor. Ancak unutmayalım ki aşırı kırmızı et tüketimi, özellikle sindirim sistemi hastalıkları, kolesterol yüksekliği, gut ve tansiyon sorunları olan bireyler için risk oluşturur.
Hazımsızlık, şişkinlik, reflü, mide yanması… Bunlar bayramın ikinci günü gelen eczane sorularının başında gelir.
➡️ Özellikle reflü, gastrit ya da mide hassasiyeti olan bireyler, az yağlı ve iyi pişmiş etleri tercih etmeli.
➡️ Etle birlikte bol su içilmeli, lifli besinler (sebze, salata) ve probiyotik yoğurt gibi dengeleyiciler sofrada yer almalı.
2- Bir diğer yaygın sorun ise yüksek tansiyon ve şeker dalgalanmaları. Bayramda tatlı, hamur işi ve tuzlu tüketimi genellikle artar, üstelik su tüketimi azalır. Bu da hem hipertansiyon hastaları hem de diyabetikler için risk oluşturur. İlaç saatlerinin aksatılması ise tabloyu ağırlaştırabilir. Tatlılar, hamur işleri ve gazlı içecekler de bayramın vazgeçilmezi. Ama unutmayalım:
Şekerli gıdalar sadece kan şekerini değil, bağışıklık sistemini de etkiler.
Özellikle diyabet, insülin direnci veya hipoglisemisi olan bireylerin tatlı ve hamur işi tüketimini kontrollü yapması gerekir.
3- Kronik hastalıkları olan bireyler ilaç saatlerini ihmal etmemeli.
Bayram koşturmacasında “şimdi alırım” diyerek geçiştirilen ilaçlar, özellikle tansiyon, diyabet ve tiroid ilaçlarında ciddi dengesizlikler yaratabilir. İlaçlarınızın saatine, aç/tok kullanımına dikkat edin.
4- Kurban kesimi sırasında yaşanabilecek küçük yaralanmalarda ilk yardım bilinci önemli.
Antiseptik temizliği, pansuman ve gerekirse tetanoz aşısı gibi temel bilgiler, bayramı güvenli geçirmenin anahtarıdır.
Ve Elbette: Ruhunuzu da Besleyin
Belki de en az konuşulan ama en çok yaşanan konu: duygusal yorgunluk. Bayramın telaşı, kalabalıklar, beklentiler, duygusal yükler… Bunlar da bedenin değilse bile ruhun dengesini zorlar. Bu bayram şifayı sadece sofrada değil, davranışlarımızda, farkındalığımızda ve kalbimizde arayalım.
Farkındalık ve bilinçle, stres, acelecilik, aşırı tüketim yerine; şükür, paylaşım ve ölçü bizi gerçekten iyileştirir. Sevdiklerinizi gönülden dinlemek, affetmek, durmak, şükretmek…
Sağlıkla, iyilikle, yavaşça bayramımız kutlu olsun.
+ There are no comments
Add yours